Divan Edebiyat’ı Şairleri
Sultan Veled: (1206-1312)
ü Tasavvuf Şairlerindendir.
ü Mevlana’nın oğludur , babasının yanında
yetişmiştir.
ü Mevlevi şeyhi olduğunda Mevlevilik
tarikatını , ayinlerini düzene koymuştur.
ü Eserlerinde tasavvufi konuları
işlemiştir.
ü Farsça yazılmış Divanı ve Mesnevileri
vardır.
ü Divanında yer alan az sayıda Türkçe
gazeller Anadolu’da Oğuz Türkçesiyle yazılmış ilk şiirler olduğu için
önemlidir.
Seyyad Hamza
v 13. yy tekke şairlerindendir.
v Selçuklular döneminde Anadolu’da Yunus
Emre’den önce Türkçe şiir yazan ilk şairlerdendir.
v Gezgin ile de şiirler yazmıştır.Hece
ile yazdığı aruzla yazdıklarından daha pürüzsüzdür.
v Yusus ve Züleyha isimli mesnevisi vardır.
İskendername : İskender’in efsanevi maceralarını anlatan mesnevidir , sonuna Osmanlı
tarihi eklenmiştir.
Cemşid ü Hurşid : 5000 beyitlik büyük bir mesnevidir.İran şairi Selman’ın
eserine benzer.
Divan Edebiyatı’nın Belli Başlı Şairleri
1.
Ahmedi (1334 – 1413)
14. yy. :
·
141
yy şairlerindendir. Divan şiirinin kurucularındandır.
·
Din
dışı konuları ele almıştır.
·
İyi
bir doktor ve hattattır.
·
Saray
çevresinde rahat bir hayat sürmüştür.
·
İskendername
adlı bir mesnevisi , Divan’ı ve Cemşüd ü Hurşit mesnevisi vardır.
·
Mısır’da
eğitim Parmus , Kütahya’ya yerleşmiş ve Germiyanoğlu beyi Süleyman Sah sonra da
Osmanlı şehzadesi Emir Süleyman’ın himayesine girmiş Bursa’da yaşamıştır.
2.
Hoca Denhani :
Ø 13. yy’da yaşamıştır.
Ø Divan şiirinin ilk temsilcisi
sayılmaktadır.
Ø Aşk ve şarap şiirleri yazmış din dışı
Divan şiirinin kurucusu olmuştur.
Ø Konya’da Selçuklu sarayına girmiş II.
Alaeddin Keykubat’ın emriyle Selçuklu Şehnamesi yazmıştır.
Ø Arapça , Farsça yanında Türkçe’yi de
şiirlerinde kullanmıştır.
Ø 9
gazel ve bir kasidesi bugünlere gelmiş.
3.
Kadı Burhaneddin (1344 – 1398 )
1381’de Sivas’ta tahta çıkmış 18 yıl Sivas Sultanlığı yapmış ,
komşularıyla savaşmış ve Sivas surları önünde başı kesilerek öldürülmüştür.
Şair ve bilgindir. Kadılık yapmıştır.
Türkçe’yi aruza uygulamıştır.
Aşk , yiğitlik ve tasavvuf temalarını yiğitçe bir edayla dile getirerek
divan şairlerinden ayrılır.
Çoğunu ve tuyuğ şairi olarak da bilinir.
Mısır’da İslami ilimler , astronomi ve tıp öğrenimi görmüştür. Kayseri
Kadılığı ve Ereteoğullarına vezirlik yapmıştır.
4.
Seyyid Mesimi : ( ? –
1404 )
Bağdatlıdır.Peygamber
soyundan geldiği için seyyid adını kullanmıştır.Hurufilik tarikatının üyesidir.
Şiir ve
düşüncelerinin şeriata aykırı olması sebebiyle derisi yüzülerek
öldürülmüştür.Ölümünden sonra Bektaşiler tarafından kutsallaştırılmıştır.
Farsça ve
Türkçe yazılmış iki Divan’ı vardır.
5.
Şeyhi
§ 15. yy şairidir. 15. yy => 1373 –
1431
§ Tıp eğitimi almıştır Göz doktorluğu
yapmış.
§ Tasavvufu divan edebiyatında çok iyi
işlenmiştir.
§ Harmane adlı eseri hicviyye özelliği taşıyan
bir mesnevidir.Çok sade bir dille yazılmış olan bu eserde farklı yaradılıştaki
insanların birbiriyle yarışmasının uygunsuzluğu anlatılmıştır.Çelebi Mehmet’le
takdim edilmiştir.
6.
Ahmet Paşa
Karif söyleyisi ve nüktedan kişiliği ile tanınmıştır.Gazel , şarkı ve
murabbaları ile tanınmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’le çok yakındır.
Türkçe’yi divan şiirine çok iyi uygulamıştır.
Din dışı konuları gündelik hayatı konu edinmiştir.
Ahmet Paşa’nın bir divanı vardır.
Bursa’da müderris , Edirne’de kadılık yapmış.
Fatih döneminde kazaskerlik yapmıştır. Sonra da Bursa’da sancak beyliği
yapmıştır.
7.
Süleyman Çelebi ( ? – 1422 )
ü Mevlit şairi olarak
tanınmıştır.Bursa’da doğmuş , iyi bir dini eğitim almıştır.
ü Hz. Muhammed’in diğer peygamberlerden
üstün olduğunu ispatlamak için yandığı vesiletü’n Necat isimli eseri Mevlid
adıyla tanınmış ünlü bir mesnevidir.
ü Eser; münacat,Viladet(Peygamberimiz’in
dogumu) Risalet(peygamber duşu) Miraç (Allah’la buluşması Rıhlet (Vefatı)
bölümü ve en sonda Dua bölümünden oluşur.
ü Dua bölümlerine gazel eklenmiştir.
ü Aruz’la yazılmıştır, Mevlid’in pek çok
yerinde yalın bir dil kullanılmıştır.(Lirik didaktik şiirin örneğidir)
8.
Necati ( ?- 1509 )
·
Devlet
şairi olan şiirleriyle Türkçe’yikullanısıyla , Divan şiirine yeni motifler
katmış atasözü ve deyimleri şiirlerine yerleştirmiştir.
·
Süssüz
yalın şiirleriyle Türkçe’yi kullanısıyla , Divan şiirine Milli zevk
getirmiştir.
·
Divan
edebiyatında mahallileşme akımının temelini atmışıtır.
·
Şiirlerinde
Türkçe kavramları ve atasözlerini kullanmıştır.
·
Hattatlığıyla
tanınır.
·
Saray’da
katiplik yapmıştır.
9.
Ali Şir Nevai ( 1441 – 1501 )
v Çağatay edebiyatının yetiştirdiği en
büyük şairdir.
v Harat’ta Sultan Hüseyin Baykara’nın
yanında 32 yıl devlet hizmetinde bulunmuştu. Bilinçli bir dil milliyetçisidir.
v Muhakemetü’l-Lügateyn isimli eserinde
Türkçe’nin Farsça’dan üstün bir dil olduğunu ispatlamaya çalışır.
v Türk edebiyatının ilk şairler
tezkiresi Mecalisü’n Nefais’i
yazmıştır.
v Bir hamsesi , dört tane Türkçe Divanı
bir Farsça divanı vardır.
v Tüm eserlerde Türkçe’nin de farsça
kadar iyi Divan şiirinin en güçlü dönemidir.
v Miznü’l – Ezvan isimli eserinde
Türklerin kullandığı nazım ve musiki şekillerini tanıtmıştır.
10.
Fuzuli ( 1495 – 1566 )
ü Türk Azerri edebiyatının en güçlü
şairidir. Asıl adı Mehmet’tir.Aşk ve ıstırap şairi olarak bilinir.
ü Gazel ve kasidelerinde platonik aşk
temsını işler şiirlerinde karşılıksız aşkın verdiği acı ve bu acıdan hoşnut
olma durumu vardır.
11.
Gülşehri ( 1250 – 1335 )
·
Gençliğinde
edebiyat ve tasavvuf öğrenmiştir.
·
Ahi
Evranı Veli ilk 50 yıl beraber yaşamış.Farsça ve Arapça öğrenmiş ancak o
eserlerini Türkçe yazmıştır.
·
Türkçeyi
bir sanat dili haline getirmeye çalışmıştır.
·
Ahi
Evran’ın ölümünden sonra Ahilik Postuna oturmuştur.
·
Mantık’ut Tayr : Feridüddin Attar’ın eseridir Tasavvufi bir çeviridir. Bu
eserde Türkçe’ye incelik ahenk kazandıracağını söylemektedir.
12.
Aşık paşa ( 1272 – 1333 ) 14. Yy
ü Türk dilinin gelişmesi ve yayılmasında
etkili olmuştur.
ü Şiirlerinde Aşık mahlasını
kullanmıştır.
ü Din ve tasavvuf eğitimi almıştır.
ü Osmanlı kuruluşunda Osman Gazi’nin
hizmetine girmiştir.
ü Ahilik örgütünün mürşidi olmuş ve
dostluk, kardeşlik ilkelerini asılalmış.
ü Türkçe yazmış Arapça ve Farsça
modasına karşı çıkmıştır.
ü En önemli eseri 12,000 beyitlik
Garibname mesnevisidir.Bu eser, dini ve tasavvufi öğütler veren bir ahlak
kitabıdır. (Süleyman Çelebi bu eserden etkilenmiştir.)
ü Garibname’de devrin aydınlarına
Türkçeye gerekli önemi vermedikleri için sitem etmiştir.Türkçe şiirlerinde
Türkün Tanrı ve yurt sevigsini barışçı Dünya görüşünü dostluk ve kardeşliği
tasavvufi bir anlatım ile dile getirmiştir.
ü Aruz ve hece ölçüsüyle şiirler
yazmıştır.
16. Yüzyıl
İmparatorluğun
tarihi gelişimine uygun olarak edebiyat da gelişmiştir.Divan Edebiyatı’nın en
güçlü şairleri bu dönemde eser vermiştir.
Fuzuli (1495 – 1556 )
Irak ‘ın
Hille Kentinde doğmuş adı Mehmet’tir.
İyi bir
öğrenim görmüş , Bağdat’ın fethinden sonra Sultan Süleyman’a yazdığı
kasidelerle tanınmış kendisine maaş bağlanmış ama maaşı alamamıştır , bunu dile
getirmek için ünlü mektubu Şikayetname’yi yazmıştır.
İyi bir
eğitim almıştır.Küçük yaşta Arapça ve Farsça’yı öğrenmiştir.
Türkçe
şiirlerine Azeri lehçesiyle yazmıştır.Şiirlerinde Divan şairleri , halk şiiri
ve divan şiirinin etkisi görülür.
Edebiyatımızda
ask ve ızdırap şairi olarak tanınır.Türk edebiyatında lirik şiirin en büyük
temsilcisidir.
Eserleri :
1.
Türkçe
, Arapça ve farsça divanı vardır.
2.
Leyla vü Menun : Eseri aşktan ilahi aşka geçişi
anlatır.
3.
Beng
ü Bade : Esrar ( Osm. Hük.) Şarap (Şah İsmail) arasındaki münazarayı anlatan
alegorik bir mesnevidir.
4.
Hadikatü’s-Süeda
: Kerbela’yı anlatır.
5.
Hüsn
ü Aşk Nesirdir. Tıp alanındaki bilgisini de ortaya koyar.
6.
Heft
Cam (Yedi Kadeh) Sakiname adı da verilen farsça mesnevidir
7.
Rind
ü Zahid : Farsça mesnevidir.
8.
Şikayetname
: Nişancı Celalzade Mustafa Paşa’ya kendisine bağlanan maaşı alamadığını
anlatan mektuptur.
ZATİ (1471 – 1546)
Devlet büyüklerine yazdığı kasidelerle geçinmiştir.
Yaşlılığına Bayezid Camii avlusunda bir dükkan tutmuş, ısmarlama kaside
ve gazeller yazmış , genç şairlerle sohbet etmiş , onlara yol göstermiştir.
Baki’nin yetişmesinde büyük emeği vardır.
Şems ü Pervane : Mesnevidir.
Ederne Şahrengizi :
Divan : Gazellerini ve diğer şiir lerini toplamıştır.
BAKİ (1526 - ? )
Sultau’ş Şuara diya tanınır.
İstanbul’da doğmuş , yaşamış medrese öğrenimini tamamlamıştır.
Zamanının ünlü şair ve bilim adamlarıyla görüşüp onlardan ders almıştır.
Dönemin önde gelen şairlerinden Zatı’nin dikkatini çekmiş 18-19 yaşlarında ünlü bir şair olmuş .
İstanbul medreselerinde müderrislik , daha sonra kadılık yapmış ,
Anadolu ve Rumeli kazaskerliklerinde bulunmuştur.
En büyük isteği şeyhülislam olmaktı ama bir türlü gerçekleşmedi.
Klasik şiirimizin en büyük şairlerindendir.
Şiirlerinde , aşk ,şarap gibi konuların yanında felsefi düşünüşlere de
yer vermiştir.
Çevirileri de vardır.
Şiirlerinde parnasizm etkileri görülür.
Kanuni Sultan Süleyman Mersiyesi Kanuninin ölümü üzerine kaleme aldığı
ağıttır.
Divan : Fezail-i Mekke ,Fezail-i Cihad , Me’alim-i Yakin gibi Arapça’dan
çevrilmiş dini ve tarihi eserleri vardır.
BAĞDATLI RUHİ ( ? -1605 )
Bağdat’ta doğup Şam’da vefat etmiştir.Asıl adı Osman’dır. Bağdat valisi
Ayas Paşa’nın adamıdır.
Bir derviş hayatı yaşamış , pek çok yer gezmiştir.
Hayatının sonlarına doğru kendini meşhur eden Terkib-i bendini bende dönemin insanlarının ahlakça düşkün
tarafını açık ve net şekilde eleştirmiştir.
Şairinin şiirlerini topladığı bir de divanı vardır.
HAYALİ ( ? – 1556 )
Asıl adı Mehmet’tir.
Düzenli bir eğitim görmemiştir.
Haydari Şeyhi Ali Mest-i Acemi’ye bağlanarak tasavvuf kültürünü
geliştirmiştir.
Hayali devlet adamlarının himayesine girmiştir.
Son yıllarında yokluk çemiştir.
Tasavvuf kültürünü yansıtan gazleleriyle zamanın büyük şairleri arasına
girmiştir.
Şiirlerini Divanında toplamıştır.
TAŞLICALI YAHYA ( ? – 1582 )
·
Arnavutluk’tan
İstanbul’a gelmiş askerlikle ilim öğrenimini bir arada görmüştür.
·
Askerlikte
yayabaslığına kadar yükselmiştir.
·
Birçok
vakıf yönetiminde bulunmuş.
·
Mesnevi
konusunda çok başarılıdır.
·
Mesnevilerinde
İran örneklerine bağlı kalmamış şiirlerinde sık sık yerli öğelere , sade bir
dil ve duru anlatıma rastlanması Onun Divan şiirinin yerlileşmesinde büyük rolü
olduğunun götergesidir.
·
Bir
de hamsesi vardır.
Yusuf ü
Züleyha : Hicaz’a gidip gelirken Filistin taraflarını dolaşması sebebiyle
yazmıştır.
17. Yüzyıl
Bu yüzyıl
Osmanlı’nın en karışık yıllarıdır.
Devletin
yaşadığı iniş çıkışlara rağmen sanatta gelişme devam etmiştir.Şiirde İstanbul
dışında da büyük şairler yetişmiştir.
NEF’İ ( 1572 – 1635 )
1572 yılında
Erzurum – Hasankale’de doğmuştur.Asıl adı Ömer’dir.
Nefli
mahlasını dostu Gelibolu Ali’nin tavsiyesiyle almıştır.
Hiciv ve
kasidenin en önemli temsilcisidir.Sağlam bir tekniği , ağır bir dili cesur bir
söyleyişi vardır.
IV. Murat
Siham-ı Kaza’yı okuduktan sonra Nef’iye bir daha hiciv yazmamasını söylemiş
Nef’i söz vermiş ancak Vezir Bayram Paşa kendisi hakkında yazdığı hiciv
yüzünden şairi öldürmüştür.
Eserleri :
Türkçe Divan
, Farsça Divan
Siham-ı Kaza
: Kaza okları demektir. Şairin hicivlerini topladığı eserdir.
NABİ ( 1642 – 1712 )
ü Urfalıdır 24 yaşlarında İstanbul’a
gelmiş saray çevresinde değişik görevlerde bulunmuştur.Yanında çalıştığı
Mustafa Paşa ölünce 24 yıl yaşadığı Halep’e gitmiş Hayriye ve Hayrabad’ı
divanını burada yazmıştır.
ü 1702 ‘ de İstanbul’a dönmüş üstad
olarak saygı görmüştür.
ü Didaktik şiirleriyle tanınmış ,
yaşadığı dönemin sosyal çöküntüleri görmüş halkın duygularını anlatan şiirler
yazmıştır.
ü Şiirlerinde , atasözlerden, fikir ve
hikmetlerden faydalanmıştır, rahat ve akıcı dili , halk ruhuyla hitap ettiği
çin divan şiirinde bir çığır açmıştır.
Eserleri :
Divan:
Hayriyye : Oğlu için Halep’te yazdığı eserde hayat tecrübesini dile getirmiş ve
oğluna öğütler vermiştir.
Hayrabod: İran şairi feridüddin’i Attar’dan cevirirken bazı eklemelerde
bulunmuştur.
Sür-name : IV. Mehmet’in Şehzadelerinin sünnet
şenliklerini anlatmıştır.
NAİLİ ( 1611 – 1666 )
Asıl adı
Mustafa’dır.İyi bir eğitim görmüş , çeşitli devlet kademelerinde memurluk
yapmıştır.
Naili-i Kadim olarak da tanınır.Özellikle gazel türünde başarılı eserler varmış,
şiirlerinde anlam derinliğine önem vermiştir.Klasik edebiyatımızdaki Sebk-i Hindi tanrının temsilcisi olarak
tanınır.Şiirlerini Divanında toplanmıştır.
Neşati ( ? – 1624 )
Edirne’de
doğmuş , asıl adı Ahmet’tir.Mevlevidir.
Bir çok yeri
gezmiş ve Edirne’ye dönerek Muradiye Mevlevihanesinin şeyhi olmuştur .
Dönemin usta
şairlerindendir.Birçok şairi etkilemiş, kendisine nazireler yazılmıştır.
Şiirlerini
Divanında toplamıştır.
Şeyhülislam Yahya ( 1552 – 1644 )
Babası
da şeyhülislamdır. Öğreniminden sonraİstanbul medreselerinde müderrislik yapmış , değişik illerde kazaskerlik
yapmıştır.
Şeyhülislam
olmuş IV. Murat’ın Revan ve Bağdat seferine katılmıştır.
Baki’nin
ölümünden sonra gazel’in en büyül üstadı sayılmıştır.Dilinin sadeliği ve derin
lirizm şiirlerini etkili hale getirmiştir.Divanı vardır.
18. Yüzyıl
Osmanlının
yıkılmak üzere olduğu siyasi açıdan zor günler geçirdiği bu yıllarda Divan
şiiri çok iyi şairler yetiştirmiştir.
Sünbülzade Vehbi ( 1719 – 1809 )
Öğrenimini
Maros’ta yaptıktan sonra İstanbul’a gelerek devlet büyüklerine kasideler sunmuş
ve kendini tanıtmıştır.
Kadılık
yapmış sonra İran elçiliğinde bulunmuştur.
Eserleri :
Şiirlerini
Divanında toplamıştır.
Lutfiyye :
Nabi’nin Hayriyyesine nazire olarak yazmış , oğlu Lütfullah’a öğütlerini
anlattığı didaktik bir mesnevidir.
Nubfe
Arapça’dan Türkçe’ye Tuhfe Farsça’dan Türkçe’ye manzum sözlüktür.Her iki sözlük
de uzun yıllar okullarda bu dillerin kolay öğrenilmesi için ders kitabı olarak
okutulmuştur.
Nedim ( ? – 1730 )
Asıl adı
Ahmet’tir , medreselerde müderrislik yapmış. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa
tarafından korunmuştur.İstanbul şairidir.
Şiirleri ,
devlet büyüklerinin ve özellikle III. Ahmet’in beğenisini kazanmıştır.
Lale
devri’nin zevk ve eğlencesini yaşamış ve şiirlerine yansıtmıştır.
Dilde ve
nazım şekilleride yenilikler denemiş , İstanbul’un eğlence dünyasını
yansıtmıştır.Dış dünyayı gözlemleyerek
izlenimlerini şiire aktarmış Divan şiirinde gerçekci tabiat tasvirlerini
girdirmiştir.
Döneminin
İstanbul dilini kullanmış , halk dili ve söyleyişlerini sıkça kullanmış , hece
ölçüsüyle bir türkü yazmıştır.Bu yönüyle mahallileşme akımını başlatır.
Şarkı nazım
şeklini ilk kullanan kişidir.Dini içerikli kasideler yazmamıştır.Şiirlerinde
din dışı konular işlemiştir.Divan şiirini yerli ve gerçekci hale
getirmiştir.Gazel ve şarkı türünde çok başarılıdır.Patrona Halil İsyanı
sırasında ölmüştür.Divanı vardır.
Şeyh Galip ( 1757 – 1799 )
Mevlevidir.
Konya’da Mevlana Dergahında girdiği çileyi bitirerek Galata Mevlevihanesine
şeyh olmuştu.
Sebk-i Hindi
akımının etkisiyle yeni tarz şiirler yazmıştır.
Klasik
edebiyatın son büyük şairidir.Divan şiirinin ufkunu yeni imgelerle geliştirmiş
hayal , düşünce ve tasvire önem vermiştir.
Eserleri :Şiirlerini Divanında toplamıştır.
Hüsn-ü Aşk : Bir mecliste Nabi’nin Hayrabad’ını okumuş, meclistekilerin bundan daha
güzel mesnevi yazılamayacağını söylemesi üzerine o kadar değer bir eser
olmadığını söylemiştir.Bunun üzerine meclistekiler Şeyh Galip’i daha iyisini
yazmaya davet etmişlerdir.Hüsn’ü Aşkı altı ay içinde tamamlamıştır.
DİVAN NESRİNİN
ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ
1.Aşıkpaşazade ( 1393 - ? )
Derviş Ahmet
, Amasyalıdır.Mutasavvıf Aşık Paşa’nın torunudur.
Hayatının
sonlarında tanık olduğu olayları duyup gördüklerini krnolojik sırayla Osmanlı
Tarihi yazmıştır.
Konuşma
diline yakın , kısa cümleli bir üslupla yazılan arada manzum parçaları da olan
bu eser vakayinamedir. Aşıkpaşazade Tarihi isimli bu eseri öenmli bir eserdir.
2. Mercimek Ahmet
15. yy ilk
yarısında yaşamıştır.Hayarı hakkında çok fazla bilgi yoktur.
I. Murat’ın
isteği üzerine Kabus-nameyi açık ,anlaşılır bir dille tercüme etmiştir.
Kabus-name : Bir nasihatnamedir.Didaktiktir.Arada hikayeler anlatılırken anlatılarak
öğütler verilir.
Sinan Paşa ( 1437 – 1486 )
Düzyazı
ustalarındandır.Sağlam bir eğitimden sonra müderrislik yapmış Fatih Sultan
Mehmet’in hocası olmuştur.
Edebiyatımızda
yabancı kelime ve dil kurallarıyla örülü divan şiiri manzumlarından faydalanan
ahenge düşkün ,süslü seçili divan nesrinin ilk temsilcisidir.
Tazarru-name : Felsefe , tasavvuf ve ahlak konularını işler .
Tezkiretü’l Evliya : Ünlü tasavvufçuların hayatı ve menkıbelerini işler.
Evliya Çelebi (16.yy)
Özel bir
eğitim almıştır. Tezhip , hat ve nakış öğrenmiş, musiki ile ilgilenmiştir.
Kur’anı
ezberleyerek hafız olmuş.Enderun’a alınmış , IV. Murat’ın hizmetine girmiştir.
Seyahatnamesinde
anlattığı rüya üzerine uzak ülkeleri görmeye karar verir.
Gezi türünün
ilk örneklerini vermiştir.İyi bir gözlemcidir.
Elli yıllık
bir süre içinde gezdiği yerleri konuşma diline yakın bir dille anlatmıştır.
Abartılı bir
anlatıma rağmen Divan nesrinin kalıplarını kırmıştır.
10 ciltlik
Seyahatname isimli çok tanınmıştır.Üslubu o dönem Divan nesri gibi değildir.
Yazar, Divan
Nesrinde olduğu gibi , süslü , ağır bir dille yazmak yerine günlük konuşma
diline yakın kolay söylenip , yazılan bir dil benimsedi.
Bu dil akıcı
, sürükleyici , yer yer eğlenceli ve alaycıdır.
Katip Çelebi
Tarih , tıp,
coğrafyadan astronomiye kadar geniş bir alanda eğitim almıştı.
Zengin bir
kitaplığın sahibidir.Telif ve çeviri olmak üzere yirmiyi askın kitao yazmıştır.
En önemli
eserleri tarih,coğrafya ve bibliyografya alanındadır.
Fezleke ; Dört bölümden oluşan kitapta tarihin anlamı konusu ve yararı
anlatıldıktan sonra , bu alandaki temel kitapların bibliyografyası verilmiştir.
Sonrasında 1639’a kadar kurulan devletler ve meydana gelen önemli olaylar
anlatılmıştır.Arapçadır.
Türkçe
Fezleke ise 1591 – 1654 arasındaki olayları anlatan Osmanlı tarihidir. Her
yılın sonunda , o yıl içinde ölen devlet adamları ve bilginlerin hayatı ve
eserlerinden de bahseder.
Takvimü’t – Tevarih : Adem Peygamberden 1648’e kadar geçen tarihi olayları
anlatır.
Tuhfetü’l – Kibar fi Esrafi’l – Bihar : 1656’ya kadar ki Osm. Tarihi ,
Osmanlı denizciliğinin Sonunda da uğranılan başarısızlıkların sebebi anlatılır.
Cihannuma : Osmanlı Coğrafyası tanıtılır.
Keşfü’z- Zünun : Batı’da çok tanınmıştı.Arapça bir biliyografya
sözlüğüdür.Alfabetik sırayla 14.500 kitap ve risalenin adı ve yazarı yer
almaktadır.
Mizanü’l-Hakk fi İhtiyari’l Ahak : Dönemin din bilginlerinin
tartıştıkları çeşitli konular hakkında düşüncelerini açıklar ve karşıt
düşüncelere hoşgörüyle bakılmasını öğütler. Müspet ilimlerin gerekliliği
savunulmuştur.
Seydi Ali Ress ( ? – 1662 )
Denizci ,
şair , bilgin ve seyahatname yazarıdır.Kanuni devrinin en tanınmış
denizcilerindendir.Birçok deniz seferine ve Kıbrıs’ın fethine katılmıştır.
Barbaros
Hayreddin Paşa’nın adamlarındandır.Donanmanın başına getirilmiştir.Hind
denizinde portekizlileree yenilince karaya çıkmış ve yurda dönmüştür.
Mir’at-ül-Mamalik : Kanuni’ye sunulmuştur. Basra’dan yurda dönüşünü anlatır.
Gezi edebiyatımızın ilk eserlerindendir.
Muhit : Deniz astronomisi, fiziki ve topogrotik coğrafyayla ilgilidir.
Yirmisekiz Çelebi Mehmet ( ? – 1732 )
Yeniçeri
ocağında yirmisekizinci olarak çalıştığı için bu adı almıştır.
III.Ahmet
zamanında Lale Devrinde elçilikle Paris’e giderken Fransa ile dostluğu
pekiştirmek görevinin yanı sıra Fransa medeniyetini öğrenebilmek ve bizde
uygulanabilecekleri yazmakla görevlendirildi.
Sefaret-name:
Evliya Çelebi’nin Sayahatnamesinde sonra Avrupa’yı anlatan eserdir.Paris’i ve
Fransa’da gördüklerini canlı bir dille anlatır.
Naima (1652 – 1715 )
İyi bir
Eğitim gördükten sonra çeşitli devlet görenlerinde bulunmuştur.
Osmanlı Tarihinde
resmi olarak ilk vak’anüvistir.
Naima Tarihi : Uzun araştırmalar sonucu yazılmıştır.Osm. İmp. en düşkün zamanlarını
anlatır.
Yazar
olayları canlı ve za-if üslubuyla anlatırken , tarihçiliğindeki ustalığı değil
, yazarlığındaki kudreti de ortaya koymuştur.O dönemi anlatan önce gelen
kitaplardandır.
Ahmet Cevdet Paşa ( 1822 – 1895 )
Medrese
eğitiminin yanı sıra tarih, coğrafya astronomi gibi alanlarda özel ders
almıştır.Fransızca öğrenmiştir.
Ercüman-ı
Fonis tarafından Osmanlının 1774’ten sonraki tarihini yazmakla
görevlendirilmiştir.
Dönemin ünlü
hukukçusudur.
İlk adalet
bakanıdır.
Osmanlı Tarihi : 12 ciltlik bir eserdir.
Mecelle İsimli hukuk metninin oluşturulmasında görev almıştır.
Çeşitli
bakanlıklarda bulunmuş.Cevdet Tarihi ve Kısas-ı Enbiyayı yazmıştır.
Hiç yorum yok: